Ölümcül Bir Tıbbi Durum: Yeniden Besleme Sendromu Nedir?

Yeniden beslenme sendromu, yeniden beslenme durumlarında ortaya çıkabilecek çok önemli bir durumdur. Hatta bazen ölümcül olabilir. Gelin bu sendroma biraz daha yakından bakalım!
Yeniden besleme sendromu, uzun süreli yetersiz beslenmeden normal beslenmeye ani geçişin bir sonucu olarak ortaya çıkar.

Bunun nedeni vücudumuzda sindirime katkı sağlayan bazı elektronların ve sıvıların ani değişimidir. Bu değişiklikler hormonal ve metabolik değişiklikleri beraberinde getirir. Yeniden besleme sendromu bazen ölümcül bir sendrom olarak anılabilir.
Bu sendromun tespiti biyokimyasal bulgularla gerçekleşir. Sendromun en ayırt edici özelliği, hastanın kanındaki fosfat düzeylerinin düşmesi ve hipozofatemiye neden olmasıdır.

Yeniden besleme sendromunun yapısı şu şekilde açıklanabilir; Yeniden beslenme sendromunda anormal sıvı-sodyum stabilitesi, glikoz, yağ ve protein metabolizmasında değişiklikler ve eşlik eden B1 vitamini eksikliği sıklıkla görülür.
Refeeding sendromunun neden olduğu durumlar sadece sindirim sistemini değil diğer organları da etkiler.

Çünkü insan vücudundaki bazı elektrolitlerin indirgenmesi kalp gibi bazı organlarda istenmeyen kasılmalara neden olur. Aynı zamanda bu sendrom sonucunda ATP sentezinde sorunlar ortaya çıkabilmektedir.
Yeniden besleme sendromunun belirtileri arasında şunlar yer alır:

Yorgunluk
zayıflık
bilinç bulanıklığı, konfüzyon
nefes almada zayıflık
yüksek kan basıncı
nöbetler
Kalpte ritim bozuklukları
kalp yetmezliği
Koma
Refeeding sendromu genetik bir hastalık değildir ve rastgele bir gen ile ilişkili değildir. Ortaya çıkışı, makul koşulların bir sonucu olarak ortaya çıkar.

Bu sendromun risk kümesi şu şekildedir;

Anoreksiya nervoza gibi bozukluklar
kronik alkolizm hastaları
Kanserli hastalar
Yakın zamanda ameliyat olacak hastalar
yaşlı hastalar
Kronik yetersiz beslenme hastaları
Uzun süreli antasitler veya diüretikler alan kişiler
Birleşik Krallık Ulusal Sağlık ve Bakım Mükemmellik Enstitüsü, 2006 kılavuzunda, aşağıdaki kriterlerden bir veya daha fazlasını karşılayan bireylerin yeniden beslenme sendromu açısından ileri düzeyde risk altında olduğunu duyurdu.

Vücut kitle indeksi 16’nın altında olanlar
10 günden fazla beslenmeyen veya yetersiz beslenenler
Son 3-6 ayın ortasında istemsiz olarak vücut ağırlığının %15 veya daha fazlasını kaybedenler
Beslenmeden önce fosfor, potasyum ve magnezyum seviyeleri düşük olanlar
Yeniden besleme sendromunu saptamak için çeşitli testler yapılır.

Refeeding sendromu tanısında klinik muayene sırasında ödem varlığı, tansiyon ölçümü ve solunum sistemi muayeneleri yapılır. Bunların yanı sıra kan tahlili de yapılır ve kandaki sodyum, potasyum, kalsiyum, magnezyum, fosfat gibi elektrolit düzeyleri ile glikoz, üre ve kreatin fiyatlarına bakılır.
Refeeding sendromlu bireylerin tedavisi sağlık kuruluşlarında beslenme ekibi tarafından yürütülmektedir. Tedavide ya tüple beslenme ya da damar yoluyla beslenme kullanılır.

Bireylerin güzelleşme süreçleri sendromun düzeyine göre değişebilmektedir. Tedavi bazen 10 güne kadar uzayabiliyor ve hastaların başka rahatsızlıkları veya sorunları varsa tedavi süreci uzayabiliyor.
Yeniden besleme sendromunu önlemenin kesin ve net bir yolu yoktur.

Ancak bu sendromdan korunmak için yapılabilecek tek şey yetersiz beslenmeden uzak durmaktır.